Yalova aronyası ve Yalova kivisinin Coğrafi İşaret almasının ve Yalova kıvırcığının tescil edilmesinin ardından Yalova kestane balı da Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’ni aldı.
Yalova’nın yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan ormanlık alanlarda arıcılık yapan çiftçiler, özellikle kestane, ıhlamur, gürgen, meşe ve kızılcık gibi ağaç çeşitleri sayesinde yüksek kalitede bal üretiyor. Aroması, yumuşak tadı ve besin değerleri bakımından başka coğrafyalarda üretilen benzerlerinden ayrılan ürün, “Yalova Kestane Balı” adıyla Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret olarak tescil edildi.
İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; Tarım ve Orman Bakanlığının politikaları çerçevesinde coğrafi işaretle tescil edilen ürünlerin sayısının arttığını söyledi.
Yalova özelinde bu konuda çalışmalar yürüttüklerini belirten Parıldar, “Ülkemizde coğrafi işaret almış 7’si kestane balı olmak üzere 27 bal çeşidimiz mevcut. Yalova kestane balımız 28’inci çeşit oldu. Yalova kestane balının ıhlamurla beraber ayrı bir kıvamı, ayrı bir tadı var” dedi.
Parıldar, Yalovalı arıcıların ürettiği balın yüzde 74 ve üzerinde kestane oranıyla çok kıymetli olduğunu da vurguladı.
Üreticilerle birlikte Yalova kestane balını coğrafi işaretle taçlandırdıklarını dile getiren Parıldar, “Yalova kestane balımızın diğer bir özelliği de içinde bulunan eser miktarda ıhlamurla kahvaltılığa uygun bir bal olması. Bu da tüketici açısından daha lezzetli, kıvamlı, gösterişli bir tüketim metodu oluyor. 380 arıcımızla 30 binden fazla kovandan yıllık 300-350 ton bal üretimimiz söz konusu. Türkiye ve belki yurt dışındaki tüketicilerimize Yalova kestane balını artık coğrafi işaretle sunacağız ve tüketime hazır hale getireceğiz” diye konuştu.
Parıldar, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile yaptıkları proje kapsamında üretilen arı sirkesinin Türkiye’de pek bulunmadığını ifade etti.
Arı yetiştiricileriyle organik arıcılık konusunda çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Parıldar, organik sertifikalı bal, polen ve propolisi tüketicilerle buluşturmaya devam edeceklerini söyledi.
Yalova Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hakan Gündüz de 2020 yılında yaptıkları coğrafi işaret başvurunun sonuçlanmasından memnuniyet duyduklarını belirtti.
Boğazda acı ve yanma hissi bırakmasıyla bilinen diğer kestane ballarına göre Yalova kestane balının daha yumuşak olduğuna dikkati çeken Gündüz, şunları kaydetti:
“İçerdiği ıhlamur nedeniyle balımızın tıbbi değeri daha da yükseldi. Balımızın içeriğinde minimum yüzde 80 kestane, yüzde 5’er ıhlamur, karaçalı, yüzde 1 orman gülü gibi aromalar var. Geçen seneki balımızın prolin değeri 1600 çıktı. Bu şimdiye kadar Türkiye’de duyduğumuz en yüksek prolin değeri. Bunun kestane balımızda olması zaten Yalova için başlı başına bir kazanç. Bu tüketiciye de yansıdığı için tüketici şu anda daha iyi bir bal yiyor. Bunun dışında bal her şeyden önce bir gıda maddesi. Her gıda maddesinde olduğu gibi çok tüketilmesi veya az tüketilmesi uygun değil. Onun da kendine göre bir ölçüsü var. İnsanlarımız balı önce sağlık için tüketiyor ama fazla tükettiğiniz zaman şifa gelmeyecek. O yüzden de balımızı tüketirken günde iki tatlı kaşığını geçmemekte fayda var”
Gündüz, birlik olarak ISO 9001 ve ISO 22000 sertifikalarına sahip olduklarını da sözlerine ekledi.
Coğrafi işaret, bir ürünün belirli bir coğrafi bölge, yöre, alan veya yerle özdeşleşmesi ve bu yerin adını alması. Coğrafi işaretli ürünler, o bölgeye özgü doğal, kültürel veya insan kaynaklı özellikler taşıyor. Coğrafi işaret, ürünün kalitesini, ününü ve güvenilirliğini artırıyor. Ayrıca üreticiye haksız rekabetten korunma, daha yüksek gelir elde etme ve markalaşma imkanı sağlıyor.
GENEL
6 saat önceDUNYA
6 saat önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
4 gün önceDUNYA
4 gün önceASAYİŞ
4 gün önceGÜNDEM
5 gün önce