NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Hollanda’nın Lahey şehrine hareket ettik.
Zirvede İttifakın caydırıcılık ve savunmasını pekiştirecek adımları değerlendireceğiz.
Müttefiklerin savunma harcamalarının artırılması konusunda yeni hedefler belirleyeceğiz.
Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz.
NATO’nun ikinci büyük kara ordusunu sevk ve idare eden bir müttefikiz.
Ülkemizin savunma yeteneklerini sürekli geliştirirken İttifakın caydırıcılığına da katkıda bulunuyoruz.
Ancak daha güçlü savunma ve daha etkin ordu hedefiyle yola çıkarken müttefikler arasında savunma ürünleri ticaretinin önüne engeller getirilmesini doğru bulmuyoruz.
Bu engelleme ve kısıtlamaların en kısa sürede, amasız fakatsız kaldırılması gerekiyor.
Avrupa’nın güvenliğine birçok üyenin toplamından fazla katkı sunan ülkemiz, Birliğin savunma girişimlerine uygun şekilde dâhil edilmelidir.
Ukrayna’daki savaşın adil bir çözümle, kalıcı olarak neticelendirilmesine yönelik gayretler zirvenin başlıkları arasında yer alıyor.
Gerek zirvede gerek ikili görüşmelerimizde Netanyahu hükûmetinin Filistin halkına yönelik katliamlarına da dikkat çekeceğiz.
Bölgede ateşkesi sağlayacak, ardından da kalıcı sükûnete giden yolu açacak her türlü gayreti takdirle karşılar ve samimiyetle destekleriz.
Nitekim dün gece geç saatlerde gelen, taraflar arasında ateşkes sağlanmasına dair mutabakata ulaşıldığı haberini memnuniyetle karşıladık. Tüm tarafları ateşkese tam riayet etmeye davet ediyoruz.
Bölgemiz, etkileri tüm dünyada hissedilecek bir savaşın yükünü kaldıramaz.
Ellerin tetikten çekilmesi ve ihtilafların çözülmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru, hayırlı ve akılcı tavır olacaktır.
Türkiye olarak uluslararası hukuku gözeten, diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.